Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Sayın Ali ERBAŞ, Üniversitemizde Konferans Verdi

“İl Buluşmaları” kapsamında öğrencilerle buluşan Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Ali ERBAŞ, Üniversitemizde konferans verdi.

Tunceli Meslek Yüksekokulu Konferans Salonunda gerçekleşen “Bilgiden Bilince” başlıklı konferansa; Tunceli Vali/Belediye Başkanvekili Sayın Tuncay SONEL, Rektörümüz Prof. Dr. Ubeyde İPEK, İl Müftümüz Aşır DURGUN, Ak Parti İl Başkanımız Fatih TEK ve Tunceli ili protokolünden birçok isim katıldı.Akademisyenlerin ve öğrencilerin çoğunlukta olduğu konferansa konuşmacı olarak katılan Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Ali ERBAŞ, konuşmasına öğrencileri selamlayarak başladı.

Vahiy olarak gelen ilk ayetlerden alınacak dersler olması gerektiğini belirten Başkan ERBAŞ, “Bizim medeniyetimizin mensupları elinde kitap ve kalem olduğu asırlarda ilimle, irfanla, bilgiyle, hikmetle yoğunlaştığı ve yoğun bir şekilde bilgi üretme noktasına eğildiği süreler içerisinde hep yükseldi, hep yeni şeyler ortaya çıkardı, hep dünyaya ışık tuttu. Zaten ilim, bilgi olmazsa dünya karanlıklar içerisinde kalır. O yüzden Kur’an kelimesi de, okunan kitap anlamına geliyor ki gerçekten çok manidardır” ifadelerini kullandı.

Bilginin büyük bir güç olduğunu ve bilgiyi iyilik için kullanmak gerektiğini vurgulayan Başkan ERBAŞ, “Değerli gençler; fert ve toplum olarak sağlıklı bir şuura ve bilince sahip olmanın yolunun düşünen toplum, akıl eden, tefekkür eden ve tebeddül eden insan vurgularından da, Kur’an’daki bu vurgulardan da anlaşılacağı üzere ilim ve bilgi yolundan geçtiği aşikârdır” diye konuştu. Başkan ERBAŞ ayrıca, “Yapmamız gereken, günümüzde de daha evvel ecdadımızın bilgiyle yükselttikleri medeniyeti tekrar ilim ve bilgi ekseninde yükseltme çabasını geliştirmemizdir” dedi.

“Küresel boyutta algı operasyonları ve sanal gündemler bireyleri ve toplumları meşgul ediyor”

Kur’an ve sünneti, İslam’ın kaynak eserlerini ve İslam medeniyetini tanımak noktasındaki eksiklikler olduğuna değinerek “Belki de son 2-3 asırdır yeni dünyayı yöneten ve dünyanın gidişinden memnun olan bir azınlık geri bırakılmış ülkelerin cahil kalmasını istiyor ve adeta onları bilgiden uzaklaştırmak için küresel boyutta algı operasyonları ve sanal gündemlerle bireyleri ve toplumları meşgul ediyor” ifadelerini kullandı.

“İnsanlığın devasa meselelerini çözme noktasında Kur’an ve sünnet en büyük imkândır”

Müslümanların güçlü olduğu dönemlerde insanların yeryüzünde huzur ve güven açısından daha iyi konumda olduğunu belirten Başkan ERBAŞ, “Zira İslam toplumları Kur’an ve sünneti esas alarak bir hayat, toplum ve medeniyet inşa etmişlerdir. Dolayısıyla bugün insanlığın devasa meselelerini çözme noktasında Kur’an ve sünnet en büyük imkândır” dedi.

“Bilgi üretmeyenler, üretilen bilginin her zaman takipçisi, hatta mahkumu olmaya mecburdur”

İslam toplumlarında yaşanan sorunların sebeplerinin sağlıklı bir şekilde tespit edilmesi gerektiğine değinen Başkan ERBAŞ, “Bilgi üretmeyenler, üretilen bilginin her zaman takipçisi, hatta mahkumu olmaya mecburdur” ifadesini kullandı.

Batının teklif ettiği değerlerin, insanlığın özlediği huzuru ve güveni tesis edemediğini söyleyen Başkan ERBAŞ, “İslam dünyası, insanı ve hayatı inşa edecek bir bilgi ve dünya tasavvurunu güçlendirip izah ederek yeryüzüne henüz teklif edebilmiş değildir” diye konuştu.

İslam dünyasında bilgi alanında yaşanan sorunlara dikkat çeken Başkan ERBAŞ, “İslam vahyinin her aşamasında insana akıl etmeyi, araştırmayı öğütleyen emirlerin varlığı, bilgi ve ilim üreten bir toplum idealini ortaya koymaktadır. İnsanın öğrendiği bilgiyi hayatında tatbik etmesi, bilgiyi bir şuur ve bilince dönüştürmesi ise, bilgi sahibi olmanın ideal formunu oluşturmaktadır” ifadelerini kullandı.

Bilgi ve inanç birlikteliği konusuna değinen Başkan ERBAŞ, İslam’ın doğru anlaşılmaması sorunundan bahsederek şunları söyledi:

“Ümmet coğrafyasının siyasal, kültürel, ekonomik, askeri açıdan küresel müdahalelere maruz kaldığını hepimiz biliyoruz. Ancak bütün bunların ötesinde özellikle son asır boyunca İslam coğrafyasının inanç dünyasına, medeniyet değerlerine, ümmetin ortak zeminine ve algısına yönelik ciddi müdahalelerin varlığına şahit oluyoruz. Herkesin yaşama özgürlüğünü en mukaddes ve en dokunulmaz hat olarak ilan eden İslam’ın muazzez kavramlarının masum insanların hayatlarına kast eden terör örgütleri tarafından istismar edilmesi, söz konusu örgütlerin din anlayışının ne kadar sorunlu olduğunu ortaya koymaktadır.

Referansını dinden aldığını iddia ederek toplumda bozgunculuk yapan DEAŞ, Boko Haram, FETÖ, Şebab gibi terör örgütleri İslam’ın üstün ahlak ilkelerinden uzaklaşmanın, vahiy ile insanlığa sunulan bilginin doğru öğrenilmemesinin, yanlış bir din ve Peygamber tasavvurunun neticesidir. Diğer yandan, dini argüman ve sloganlar kullanarak İslam’ın en mukaddes değerlerini ve kavramlarını istismar eden terör örgütlerinin küresel müdahalelerle, uluslararası faktörlerle, vekalet savaşlarıyla ilgili boyutunun varlığı da inkar edilemez.

Yanlış din algısı, yanlış bilgilendirme ile ve insanları cahil bırakma şeklinde toplumlar ifsat edilmeye çalışılıyor. Bizler bunun bilincinde olacağız ve üniversite gençleri olarak, aydın insanlar olarak yakınlarımızdan başlamak suretiyle etrafımızı uyarmaya, bilinçlendirmeye çalışacağız.”

“Diyanet İşleri Başkanlığı olarak sahih dini bilgiyle insanlarımızı buluşturma konusunda elimizden gelen gayreti gösteriyoruz”

“Diyanet İşleri Başkanlığı olarak mümkün olduğunca sahih dini bilgiyle insanlarımızı buluşturma konusunda elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Bu konuda hem yaygın din eğitimi noktasında, hem de Milli Eğitim Bakanlığıyla, üniversitelerle, ilahiyat fakülteleriyle iş birliği yaparak insanımıza, gençlerimize, çocuklarımıza sahih dini bilgiyi ulaştırmaya çalışıyoruz.

”Farklı alanlarda insanın kendisini yetiştirmesi gerektiğini belirten Başkan ERBAŞ, “Değerli gençler, bizim amacımız hem bilgi, hikmet, ilim, irfan noktasında kendimizi geliştirmek hem de insanımıza çeşitli konularda yardımcı olmaktır. Sizler üniversiteyi bitirdikten sonra nerede hangi vazifeyi yapıyor olursanız olun, mutlaka rol model insanlar olmalısınız” dedi.

“Biz sevgi medeniyetinin çocuklarıyız”

İnsanların birbirine karşı tahammülü olması gerektiğini söyleyen Başkan ERBAŞ, “Biz sevgi medeniyetinin çocuklarıyız, bir birbirinizi sevmedikçe cennete giremezsiniz, iman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de gerçekten iman etmiş olamazsınız diyen bir Peygamberin ümmetiyiz. Biz her zaman birlik, beraberlik içerisinde hareket eden ve bu birliğimizi, beraberliğimizi inancımıza da dayandırarak zenginleştiren bir toplumuz, böyle bir medeniyetin çocuklarıyız” şeklinde konuştu. Farklılıkların üstünlük ve kavga meselesi yapmamak gerektiğini ifade eden Başkan ERBAŞ, “Fitneyi körükleyen, fitne dediğimiz tefrika, haset, çekememezlik, toplumu çeşitli şekillerde bozma, ifsat etme konuları ile ilgili birileri eğer bir fitne tohumu ekmek isterse onlara engel olmak zorundayız. Çünkü bizim kıblemiz bir, kitabımız bir, Peygamberimiz bir, vatanımız bir, bayrağımız bir. O kadar çok birlerimiz var ki, o birlerimizi konuşalım” diye konuştu.

İnsanların birbirine karşı güler yüzlü olması gerektiğini söyleyen Başkan ERBAŞ, “Nerede zulüm varsa o zulmün olduğu yerdeki insanların inancına bakılmadan o zulmü durdurmak lazım. İnancı ne olursa olsun, insandır neticede. Hazreti Ali Radiyallahu Anh, ‘İnsanlar ya dinde kardeş, ya da yaratılışta eştir’ diyor. Hepimiz Adem’den yaratıldık, hepimiz insanız, insan olma noktasında kardeşiz” dedi.

Başkan ERBAŞ konuşmasını, “Toplumumuz huzurlu olsun, insanlarımız mutlu olsun, birlik, beraberlik içerisinde bu topraklarda mutlu bir şekilde yaşayalım’ temennisiyle bitirdi.