Munzur Üniversitesi’nden Âşık Davut SULARİ’ye 100. Yıl Vefası
Munzur Üniversitesi, halk ozanı Âşık Davut SULARİ’yi doğumunun 100. yılında düzenlediği özel bir programla andı. Alevilik Uygulama ve Araştırma Merkezi öncülüğünde gerçekleşen etkinlik, Üniversitenin Kongre ve Kültür Merkezi'nde yoğun katılımla yapıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan Alevilik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Aziz ALTI, halk ozanlarının kültürel miras açısından taşıdığı öneme vurgu yaparak, “Toplumumuzun değer verdiği ozanlarımızı programlarımızla yaşatmaya devam ediyoruz. Daha önce Âşık VEYSEL ve Şah İSMAİL (HATAYİ) için de benzer etkinlikler düzenledik. Bugün ise Kureyşan Ocağı Pirlerinden, halk müziğimizin önemli temsilcisi Âşık Davut SULARİ’yi sevgi, saygı ve minnetle anıyoruz,” ifadelerini kullandı.
Etkinlik, Alevilik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin KARA’nın “Âşık Davut SULARİ’nin Eserlerine Genel Bir Bakış” başlıklı sunumuyla devam etti ve sunumda, Aşık Davut SULARİ’nin sadece bir halk ozanı değil, aynı zamanda Alevi inancının taşıyıcısı olduğunu belirterek, onun sanatsal kimliği ve âşıklık geleneğindeki önemi hakkında ayrıntılı bilgiler paylaştı.
1925 yılında Erzincan’ın Çayırlı ilçesinde doğan, asıl adı Davut AĞBABA olan Âşık Davut SULARİ’nin, Kureyşan Ocağı’na mensup olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin KARA, sanatçının Düzgün BABA motifini şiirlerinde sıkça kullandığını, genç yaşta rüyasında bağlama çalarak bu geleneğe adım attığını ve 17 yaşında Pir elinden destur alarak “âşık” kimliğine kavuştuğunu ifade etti.
Âşık Davut SULARİ’nin sadece yöresel değil ulusal ölçekte gezgin bir âşık olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin KARA, güçlü vokal yeteneği ve kendine özgü bağlama tekniğiyle, Arif SAĞ ve Sabahat AKKİRAZ gibi sanatçıları da etkilediğini söyledi ve Âşık Davut SULARİ’nin bağlama tavrını oluşturmasındaki en önemli teknik ayrıntı, tezene çırpmaları ve tril hareketler olduğunu, ayrıca Aşık Davut SULARİ Alevi müzik geleneğindeki bağlama düzeninin dışında alt telde yatay pozisyon kullanması ve yine bu tavrı sonraki kuşak temsilcilerinden Ali Ekber ÇİÇEKte görmenin mümkün olduğunu belirtti.
Programın ikinci bölümünde ise Âşık Davut SULARİ’nin eserleri sahnede icra edildi. Bağlamada Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin KARA ve Arş. Gör. Erkan MENGÜŞ, kabak kemanede Öğr. Gör. Semih SEZER, kaval ve dudukta Öğr. Gör. Adem GÜLER, klavyede ise Baran TOKSOY sahne aldı. Sanatçılar, SULARİ’nin sekiz farklı eserini başarıyla seslendirdi.
Anma programı, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muzaffer AŞKIN ve Prof. Dr. Nuran CIKCIKOĞLU YILDIRIM’ın, etkinliğe katkı sunan akademisyenlere teşekkür belgeleri takdim etmesiyle sona erdi.


